İNNOVA’yı kurarken ki girişimcilik hikâyemin çıkış noktasıdır aslında dijitalleşme.. 

Dijitalleşmenin tüm sosyal ve iş hayatımızı etkilediği ve ilerleyen günlerde daha da etkileyeceği aşikâr. Özellikle Covid-19 pandemisi ile birlikte dijitalleşmenin önemini bir kez daha gördük.

Müşterilerin gözünde de artık bir prestij göstergesi olan dijitalleşme veya dijital dönüşüm herkesin ciddi bir şekilde ele alması ve süreçlerinde uygulaması gereken bir süreç. Özellikle dijital liderler oluşturmak, dijitalleşmede zorluk çeken kurum ve kuruluşlar için öncü olmak, onları bu süreçlere adepte etmenin oldukça önemli olduğunu düşünüyorum.

Günümüzde hemen hemen herkesin dijitalleşmeye yaptığı yatırımlarda fark yaratacak olanın “insana dokunmak” olduğu görüşündeyim. İnsana dokunmayı, insan odaklı olmayı başarabildiğimiz sürece başarılı iş sonuçlarına imza atabileceğimizi düşünüyorum.

Word Economic Forum’un yayınladığı rapora göre; 2025 yılına kadar 85 milyon işin, insanlar ve makineler arasındaki iş bölümündeki bir değişiklikle yer değiştirebileceğini ve insanlar arasındaki yeni iş bölümüne daha çok uyarlanmış 97 milyon yeni rolün ortaya çıkabileceği tahmin ediliyor. Peki böyle köklü bir değişim sürecinden geçerken geleceğin liderleri, iş insanları hangi yetkinliklere sahip olmalı diye soruyorum? Bu sebeple, dijitalleşme ile birlikte önümüzdeki 5 yıl içerisinde işverenlerin, ön plana çıktığını gördüğü en önemli beceri ve beceri grupları, eleştirel düşünme ve analiz gibi grupları içeriyor buna ek olarak problem çözme, aktif öğrenme, dayanıklılık, stres toleransı ve esneklik gibi kendi kendini yönetme becerilerini de bulundurması gerektiği kaanatindeyim.


Hikaye Anlatıcılığı: Farklı Düşün Farklı Anlat

Hikâye anlatıcılığı ve hikâyeleştirme… Son zamanlarda bu kavramları oldukça fazla duyar olduk değil mi? Bu kavramlar artık giderek popülerleşiyor, sıklıkla kullanılıyorlar. Uzun zamandır ortalıklarda görünmeyen hikâye anlatıcıları yeniden kapımızı çalmaya başladı. Ve hatta artık evlere değil sahnelere de konuk oluyorlar. Fakat hikâye anlatıcılığı sadece sahne sanatı olarak değil iş dünyasında da çok değerli bir beceri olarak görülüyor.

Çok büyük şirketler hikâye anlatıcılığı ve hikâyeleştirmenin gücünden yararlanmak istiyor. Microsoft, IBM, Nike gibi dev şirketlerde “Chief Storytelling Officer” veya “Chief Storyteller” gibi pozisyonlar mevcut. Yani “Baş Hikâye Anlatıcısı.”

Hikâye Anlatıcılığı günümüzde yeni anlamlar kazanıyor. Artık hikâye anlatıcılığı dendiğinde sadece anlatıcılık sanatını değil, iş dünyasında aranan bir yetkinliği anlamamız gerekiyor. Bu kitapta hikâye anlatmanın tekniklerini öğrenirken dünyanın en iyi TEDx konuşmacılarının analizlerini de göreceksiniz. İş dünyasında ya da sosyal hayatınızda başarınızı bu kitapla yukarılara taşıyın, hikâyelerinizi etkili anlatın!